EBİLTEM blog sayfasına hoşgeldiniz.

Üniversite-Sanayi İşbirliği, Teknoloji Transferi, Patent, Avrupa Birliği Projeleri, Teknoloji Trendleri ve İnovasyon...

ShareThis

25 Şubat 2013 Pazartesi

% 100 Ar-Ge Desteği



Ülkemizde Ar-Ge ve faaliyetlerine olan eğilim ve ilgi her geçen gün artmakta. Kurumumuz olarak ta zaman zaman yapmış olduğumuz firma görüşmelerinde bunu net bir şekilde görmekteyiz. Her ne kadar hedeflenenin gerisinde de olsak geleceğe yönelik umut verici olduğu da bir gerçek.

Ülkemizde Ar-Ge ye destek anlamında teşvikin şüphesiz ki merkezi olan TUBİTAK, bu güne kadar birçok destek program ile firmalara destek olmuştur ve olmaya da devam etmektedir. Son olarak ta Kamu Kurumları Araştırma ve Geliştirme Projelerini Destekleme Programı (1007 Programı) kapsamında Kamu Araştırmaları Destek Grubu (KAMAG) tarafından 18 Şubat'ta çağrıya çıktı. Çağrının başlığı “Elektrikli Araç Teknolojilerinin Geliştirilmesi” şeklindeyken, hedefinin ise “Elektrikli araç teknolojilerinden kritik nitelikte olan bileşenlerin yerli olarak geliştirilmesi ve buna bağlı olarak geliştirilen bu bileşenlerin kullanıldığı yerli bir elektrikli araç üretilmesi” olduğu açıklandı.

Elektrikli araç üretimi konusunda söz sahibi bir ülke konumuna gelmek isteyen Türkiye, bu bağlamda ilgili çağrıdan alınacak teşvikin %100 olduğunu (tabii ki Ar-Ge temelindeki faaliyetlere) ancak destek miktarının gelecek olan projelere göre değişkenlik gösterebileceğini de dip not olarak belirtmekte fayda var.

Program kapsamında üniversite, kamu ve özel sektör kuruluşlarının oluşturacakları Proje Yürütücüsü Kuruluşları (PYK), Ar-Ge faaliyetleri sonucunda elektrikli araç bileşenleri üretecekler.   Projelerin maksimum 4 yıl içinde bitirilmesi gerekiyor ve başvuru için deadline ise 24 Mayıs 2013.

TÜBİTAK Kamu Kurumları Araştırma ve Geliştirme Projelerini Destekleme Programı (1007 Programı) hakkında detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.



Futurallia 2013 İstanbul


5-6-7 Haziran tarihlerinde İstanbul önemli bir organizasyona ev sahipliği yapacak. Uluslararası ikili görüşme etkinliği ve networking forumları düzenleme üzerine uzmanlaşmış Fransız firma Futurallia, 18. iş forumunu İstanbul’da düzenleyecek.

Futurallia daha önce Fransa, Kanada, Belçika, Polonya, Katar, ABD gibi farklı ülkelerde düzenlendi. Örneğin geçtiğimiz yıl etkinlik Fransa Lille’deydi. 25 farklı ülkeden 975 katılımcı ile gerçekleşen etkinlikte yapılan toplam ikili görüşme sayısı 6000’in üzerinde. 30’ar dakikalık bu toplantılardan firmanız başına en fazla 16 tane gerçekleştirebiliyorsunuz.

Bu 16 kısıtlaması elbette daha önceden takvimlendirilmiş, hangi masada, hangi saatte, hangi firmanın temsilcisi ile görüşeceğinizi bildiğiniz toplantılar için geçerli. Etkinlik alanında sınırsız bir networking imkanı var benzer birçok etkinlikte olduğu gibi. Yani Futurallia için de aynı kural geçerli: etkinlikten alacaklarınız, sizin istediklerinizle doğru orantılıdır!

İstanbul’daki etkinlik WOW Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek. Programın detayları belli oldu: http://futuralliaistanbul2013.com . Türk firmalar için katılım bedeli de belirlendi: 425 TL + KDV.

Geçen yıl Lille’de düzenlenen etkinlik ile ilgili fikir edinebilmek için şu videoya göz atabilirsiniz. Yorumlar elbette promosyona dayalı, yani negatif bir geri bildirim yok. Ama yine de etkinliğin kurgusu ile ilgili fikir veriyor.

Önümüzdeki günlerde etkinlikle ilgili daha detaylı bilgiler aktaracağız.
Fayda sağlayacağını düşünen firmalar için yakın bir fırsat olabilir, nötr olarak değerlendirmekte fayda var.
Bilgilendirmesi bizden.

17 Şubat 2013 Pazar

Kısa Kısa: Teknoloji Transferinde SSS




KısaKısa: Teknoloji Transferinde SSS

Son günlerde sıklıkla duymakta olduğumuz teknoloji transferi, ticarileştirme ve patent konularında sıklıkla karşılaştığımız sorulara kısa kısa cevaplar veriyoruz. Sizlerden yorum ve sorularınızı da bekliyoruz.

Teknoloji Transferi nedir?
Bilgi ve buluşların üniversite, araştırma merkezleri bünyesinden üçüncü partilere transferini ifade etmektedir. Bu transfer genellikle, lisanslama ve firma kurulumu (start up, spin-off) ile gerçekleştirilmektedir.

Teknoloji Transferinde Patent’in önemi nedir?
Patent, teknolojinin ticarileştirilmesinde ticari ortakların ilgisini çekmesi ve ortağa sağlayacağı yasal hakların avantajı nedeni ile çok önemlidir.

Araştırma sonuçlarımı Patent Başvurum öncesi açıklayabilir miyim?
Türkiye’de araştırma sonuçlarının bir yıl öncesine kadar buluş sahibi tarafından açıklanmış olması patentlenebilirlik kriterlerini kaybetmesine neden olmamaktadır. Ancak bu durum patent alma sürecini zorlaştırmaktadır. Benzer uygulama Amerika için de geçerlidir. Ancak EP (Avrupa Patent ) kapsamında patentlenebilirlik kriterleri bozulmaktadır.

Patent Hakları Sahibine veya Lisans sahibine ne sağlar?
Patent sahibi, patent korumasının geçerli olduğu bölgelerde üçüncü partilerin kullanımını, üretimini ve satışını engelleme haklarına sahiptir.

Lisans sahibi, lisans anlaşması içerisinde belirtilen bölge, uygulama alanı ve belirlenen süre vb. şartlar kapsamında patentin sağladığı yasal haklara sahiptir.

Materyal Transfer Anlaşması (MTA) nedir?

Bu anlaşma sizin işbirlikçilerinizle ve proje ortaklarınızla gerçekleştirdiğiniz Ar-Ge çalışmalarında onlara göndermekte olduğunuz veya onlardan almakta olduğunuz materyallerin içeriğine ve kullanım haklarına ait bilgilerin bulunduğu anlaşmadır. Ar-Ge sonuçlarının patente konu olması durumda hak iddia edebilmeniz için son derece önemli bir dokümandır. Gizlilik anlaşması ile de desteklenmelidir.

Sponsorlu Projelerde Hak Paylaşımı Nasıl Oluyor?
Sponsorlarınız ile proje kapsamının net olarak belirlendiği bir hak paylaşım sözleşmesi yapmanız gerekmektedir. Sözleşme kapsamında patent haklarının paylaşımı, lisanslama durumunda hak paylaşımı konuları da anlaşmaya dahil edilmelidir. Sponsorun buluş haklarına sahip olduğu durumlarda, araştırma kapsamının tam olarak belirlenmesi, proje kapsamı dışında araştırmacıya ait buluşa konu olabilecek buluş haklarının korunması için önem taşımaktadır.

Uluslararası Patent diye bir şey var mı?
Patent ile bölgesel koruma da sağlamaktadır. Genel olarak “Dünya Patenti” diye bir şey yoktur. Ancak PCT (Uluslararası Patent) ve EP (Avrupa Patenti) kapsamında yapılan anlaşmaya üye ülkeler için tek noktadan başvuru yapılabilmektedir. Türk Patent Enstitüsüne yapılan bir başvuru sonrasında 12 ay içerisinde rüçhan hakları kullanılarak EP, PCT ve üye ülkelerde ulusal girişler gerçekleştirilebilir.

Patent Sahibi ve Buluş Sahibi arasındaki fark nedir?

Patent sahibi, buluş hakları kapsamında patent başvurusu yaparak ”Başvuru dokümanın”da “Başvuran” olarak yazılan kişi veya hak devri ile haklara sahip olan kişidir. Patentten doğan yasal hakları kullanma hakkına sahiptir.

Buluş sahibi, başvuru dokümanında “Buluş Sahibi” olarak belirtilen ve buluşun gerçekleştirilmesi sırasında katkı koyan kişidir. Patent haklarından yararlanamamaktadır. Buluş sahibi ve patent sahibi aynı kişi olabildiği gibi birden fazla kişi deolabilmektedir.


Bir sonraki yazıda daha fazlası ile aşağıdakileri de cevaplayacağız. Sizin desorunlarınız varsa bizlerle paylaşabilirsiniz.

Start-up nedir ve hangi durumlarda lisanslamaya tercihe edilmeli midir?
Öğrenci olarak patent sahibi/buluş sahibi olabilir miyim?
PCT üzerinden patent başvurusu yapmak size ne kazandırır?





Twitter: @agulalanlar

Email: aykut.gulalanlar@ebiltem.ege.edu.tr

10 Şubat 2013 Pazar

Kitlesel Finansman – CROWDFUNDING



Daha önce yazdığım Kalabalıkların Gücü - Crowdsourcing başlıklı yazımı finansman konusunda ayrıntılandırarak genişletmek istedim. Crowdfunding yani Kitlesel Finansman dedikleri iş modeli, "farklı iş modellerinin" birden fazla kişi-kurum-grup tarafından fonlanmasını sağlayan ve projelerin hayata geçmesine destek olan bir sistem. Bu sistemin temelinde de "crowdsourcing" modeli yatıyor. 

Aslında crowdfunding sistemi kooperatifçilik ile benzerlikler taşıyor. Bildiğiniz gibi kooperatifçilik, birden fazla kurum veya bireyin bir araya gelecek hem finansal hem de iş gücü ortaklığı oluşturmasına deniyor. Bir diğer deyişle köylerdeki imece usulünün sermayeli ortaklıklara dönüşümüdür. 

Crowdfunding,  Nobel ödüllü Prof. Dr. Muhammed Yunus’un teorisi olan micro-kredi-finansman yaklaşımıyla da büyük benzerlikler taşıyor. Mikrofinans sisteminin internet devrinde kullanılan versiyonlarından biri ise Kiva Projesi. Amaç, ihtiyaç sahibi insanların hayatlarına bir yardım eli uzatmak. Kiva.org’un kurucusu Jessica Jackley’in bu sistemin ortaya çıkışını ve neler yaptıklarını anlattığı konuşmasını izlemenizi öneriyorum.

Bu sistemin önümüzdeki yıllardaki kullanım trendine bakacak olursak, Deloitte firmasının teknoloji alanındaki 2013 yılı tahminlerinin yer aldığı araştırmasına göre Crowdfunding pazarı 3 milyar dolar olacak. Rapor ayrıca, crowdfunding platformlarının yeni girişimlerin fonlanmasında risk sermayesi faaliyetlerini de tamamlayıcı rol üstleneceğini belirtiyor.

Bu sistemin işlerliği için tabi ki de yasal mevzuata dikkat etmek gerekiyor. Sonuçta işin mutfağında “para toplama” kavramı yer alıyor. ABD’ye baktığımızda, yeni çıkan “kitlesel finansman yasaları” ile bu sistem yaygınlaştırılmaya çalışılıyor. Yasanın ismi Jumpstart Our Business Startups Act (JOBS Act) ve geçtiğimiz Nisan ayında onaylandı. Türkiye’de ise durum biraz farklı cereyan ediyor. Yeni Türk Ticaret kanununda "Sermaye Piyasası Kanunu hükümleri saklı kalmak kaydıyla, bir şirket kurmak veya şirketin sermayesini artırmak amacıyla yahut vaadiyle halka her türlü yoldan çağrıda bulunularak para toplanması yasaktır." maddesi bulunuyor. 

Crowdsourcing.org’un raporuna göre, dünya üzerinde 450’ den fazla Crowdfunding platformu mevcut (rapora göre resmi rakam 452). Bunların 191 tanesi ABD de faaliyet gösteriyor. Bu listeye bizden de 3 proje ekleyebiliriz. biayda.com, projemefon.com ve ortagiz.com.


Yurtdışından bazı Crowdfunding iş modelleri:

Platform İsmi
Hedef Kitlesi/Amaç
Teknolojiden sanata her türlü proje
Akademik Projeler
İnternet Teknolojileri
Kadın-erkek eşitsizliği
Mobil Teknoloji, Tüketim ürünleri…
Equity based Crowdfunding
Hayvanların korunması için fon
Diğer crowdfunding platfomlarının ayrıntılarına karşılaştırmalı olarak ulaşmak mümkün.

Bu platformların her birinde yer alan yenilikçi projeler, bize tam anlamıyla “inovasyon fuarı” havasını yaşatıyor. Girişimcilerin yayınladıkları en yeni projeler bir anlamda teknoloji kategorisindeki trendi belirliyor ve büyük firmaların da ilgisini kolay çekiyor. Çünkü kullanıcılar tarafından yüksek oranda fonlanan projeler bir anlamda rüştünü ispatlamış demektir. Rüştünü ispatlayan yani bu platformlardan topladıkları fonlarla başarılı olan projeleri (Kickstarter ve Indiegogo üzerinden) merak ediyorsanız http://outgrow.me takip edilebilirsiniz. Başarıyla fonlanan projelerin en popüleri kuşkusuz Pebble. Kickstarter’ da yayınlanan bu proje 10 milyon dolardan fazla fon topladı ve şimdi 150$’dan alıcılarını bekliyor.

Kickstarter platformunda teknoloji kategorisinde yer alan ve en fazla fon toplayan projelere göz atacak olursak, hayata geçmeyi bekleyen projelerin kendi sektörlerinde birçok dengeyi değiştirebilecek potansiyele sahip olduğunu görebiliriz. LIFX adındaki bu proje, ev ve işyeri aydınlatmasında oldukça iddialı. Benzer şekilde SmartThings’in projesi ise evinizdeki tüm eşyaların cep telefonunuzdan kontrol edilmesini sağlıyor. Bu projeleri gördükçe, nesnelerin interneti (Internet of Things) denilen olgunun hayatımızı ne derece değiştireceğini kestirmek hiç de zor olmuyor.



Kickstarter üzerinden projelerini yayınlayacaklara ön tasarım, modelleme ve tanıtım çalışmalarında destek olan firmalar bile kuruldu. Bu ekosistem, daha birçok farklı destek platformunun ve dikey iş modellerinin kurulmasına vesile olacağa benziyor.

Üniversitelerden çıkan buluşların ve yenilikçi projelerin fonlanmasında kullanılan mevcut ticarileştirme-yatırım araçlarının yanında bu platformların da kullanılması çok büyük avantajlar getirecektir. Tabi öncesinde var olan araçların işlerliğini arttırmak önceliğimiz. Teknoloji transfer ofislerinin kurulma sürecini yaşadığımız şu günlerde crowdfunding modelinin üniversite buluşlarına odaklanmış modelini görsek fena mı olur?