Patente Ticari Bakışın Değişimi
Artık
tanımlamalardan kurtulup elimizdekinin değerini bilmenin vakti gelmedi. Evet,
artık patent, faydalı model, ticari marka, telif hakkı vb. kavramları biliyor
olmalısınız çünkü yeni ekonomi düzeninde büyümenin sırrı bu kavramları ne kadar
iyi bildiğinize ve değerlediğinize bağlı.
Tarım
toplumu, endüstri ekonomisi derken geldiğimiz nokta bilgi ekonomisi. Daha önce
firmaların değerlerini müşterileri, fabrikaları, makinaları belirlerken artık
sahip olduğu fikri mülkiyet hakları ve onların ne kadar değerli olduğu
belirliyor. Bunun farkına varan birçok işletme de patent, faydalı model,
endüstriyel tasarım, ticari marka gibi fikri mülkiyet haklarına verdiği önemi
arttırmakta ve bunlardan nasıl yararlanacağının yollarını aramaktadır.
Burada
size yardımcı olacak en önemli kavram günümüz ekonomisinin bilgiye dayalı
olduğu ve ortaya konan bilginin en etkin şekilde kullanılmasının işletmelerin
başarısını belirleyeceğinin algılanmasıdır.
Nitekim
yakın zamanda gerçekleşen Motorala’nın Google’a satışı bize artık işletme
varlıklarının maddi olmayan varlıklar lehine değişim gösterdiğini
kanıtlamaktadır. Peki Google 12,5 Miyar doları Motorola’ya neden verdi? Google'ın
Motorola Mobility'yi satın alması şirketin telefon ve tablet üretimine geçişini
sağlarken bu işlem ayrıca Google'a, Motorola'nın 17 bin patentini de kullanma
hakkı verdi. Motorola örneğinde görüldüğü gibi elde edilen güçlü patentler
şirketler için büyüme, satın alma ve birleşmelerde yüksek değerlemeler elde
etmede en etkili ölçü olarak ortaya çıkıyor.
Yine
Apple ve Samsung arasında yaşanan patent savaşları da patente olan ticari
bakışta yeni boyutları anlamada güzel bir örnek. 4 kıtaya yayılan bu savaş
sonunda ortaya çıkan dava sonuçları firmalara fikri mülkiyet hakları ile neler
yapılabileceğinin bir dersini verirken elde edilen hakları da bir kez daha hatırlatmış
oldu. Değişik davalarda alınan kararlar sonunda her iki firmada tazminat
ödemek, ürününü pazara sokamamak ve var olan ürününün satışını durdurmak,
haksız elde ettiği kazanç nedeni ile elde edilen gelirden tazminat ödemek ve
bazı ürünler için karşılıklı lisanslamaya gitmek durumunda kaldı.
İşte
fikri mülkiyet haklarındaki bu ticari bakışta yaratılan yeni boyutlar hakların
sağladığı ayrıcalıkla elde edilen ticari kazanç dışında rakiplerin pazardaki
hareketlerini kısıtlama hatta engel olmakla elde edilecek yan ticari kazançları
da bizlere gösteriyor.
Bu
noktadan sonra değerli fikri mülkiyet hakkını tanımlamakta fayda var. WIPO, kavramı
iki noktaya vurgu yaparak açıklıyor. Birincisi, hak sahibine ölçülebilir bir
ekonomik değer yaratması, ikincisi sahip olunan diğer ilgili varlıkların
değerini arttırması.
Fikri Mülkiyet Hakkından Değer Yaratma
Fikri Mülkiyet hakkının değerli hale dönmesini
sağlayabileceğimiz bazı öncelikli yollar var. Patent hakları aktif ve pasif yol
olarak ayrılabilir ve iki tanımda da bir varlığın değeri gelecekte sağlayacağı
ekonomik katkı olarak tanımlanabilir ve bu değer tahmin edilebilir.
Mülkiyet hakkından değer yaratmanın bazı
yolları;
- Direk hakların kullanımı (Aktif Yol)
- Satış ve lisanslama (Aktif Yol)
- Rekabette avantaj için kullanımı: Pazarlıkta güç, taklidin önüne geçme, rakip firmaların pazara girişini engelleme. (Pasif Yol)
Mülkiyet haklarının değerlendirilmesi
tetikleyecek birçok durum mevcuttur ve bunlar aşağıdaki tablodaki gibi
özetlenebilir.
Sınıf
|
Değerleme İhtiyacı
|
İşlem
|
Lisanslama,
Temsilcilik verme
|
Satış, Alım
|
|
Tasfiye,
Birleşme
|
|
Ortak Girişim,
stratejik Ortaklık
|
|
Hakların Bağışı
|
|
Mülkiyet
Haklarının Kullanımı
|
Mülkiyet
haklarının çiğnenmesinden doğan zararın hesaplanması
|
Firma
içi Kullanım
|
Ar-Ge Yatırımı
|
Mülkiyet
haklarının iç Yönetimi
|
|
Yatırımcı
İlişkileri
|
|
Diğer
Amaçlar
|
Finansal
Raporlama
|
İflas
|
|
Verginin Optimizasyonu
|
|
Mülkiyet
Haklarının Sigortalanması
|
*WIPO
Belirtilen tetikleyici
faktörlerden, firma alım ve satımları, patentlerin satışı ve lisanslanması,
portföy yönetimi ile Ar-Ge yatırımının yönlendirme, mülkiyet haklarının
çiğnenmesinden doğan zararın hesaplanması öne çıkanlar olarak sayılabilir.
Yeni Dünya’ya Değer Biçmek ve Etki eden Faktörler
Fikri Mülkiyet Haklarından elde edilen haklar
her ne kadar soyut kavramlar olarak değerlendirilebilir olsa da, somut ekonomik
değerler ile eşleştirilebildiği sürece ekonomik değerlendirilmesi
yapılabilmektedir. Değerlemeyi
tetikleyen faktörler yanında değerlemeyi etkileyen de birçok faktör vardır. Zaman,
talep, satışın nedeni, alımın nedeni, müzakere yetenekleri ve taraflar
bunlardan öne çıkanlardır.
Fikri Mülkiyet Hakları yalnızca patenti değil endüstriyel
dizayn, marka, telif hakları ve ticari sırları da içermektedir. Bu varlıklar
kimi zamanda bir firmanın değerine büyük etki göstermektedir.
Her boyuta bir Değerleme, Öyle bir Dünya Yok.
Patent
değerlemede ne yazık ki her durum için uygulanabilecek bir yöntem mevcut
değildir. Daha önce belirtilen kısıtlayıcı faktörler değişik vakalarda duruma
göre ele alınmalıdır. Burada bütün yöntemleri detaylı olarak ele almak mümkün
olmasa da metodların seçimi konusunda yardımcı olması için kullanılabilecek
yöntemler çalışabilecekleri ortam koşulları ile ele alınarak anlatılacaktır.
Patent
değerlemede kullanılan birçok yöntem olmakla beraber 3 yaklaşım birbiri
içerisinde avantajları, dezavantajları ve ortam koşulları dikkate alınarak
kullanılmaktadır.
Fikri Mülkiyet
Haklarının gayrimenkul veya gerçek mülk değerleme ile birçok ortak noktası
bulunmaktadır. Ancak mülkiyet hakları değerlemesi, kullanılacak finansal
bilginin, geçmiş verinin ve ilgili değerlerin bulunma ve bulunmama durumuna
göre farklılık göstermektedir.
Genellikle
değerleme yapılırken eldeki veriler tek bir yöntem ile uyum göstermediği için
değerlendiricinin geleneksel ve alternatif yöntemlerden haberdar olması
önemlidir. Birçok durumda değerlemenin en az iki yöntemle gerçekleştirilmesi sadece
sağlama yapmak için değil aynı zamanda iki yöntemin sentezinin de yapılabilmesi
açısından önem kazanmaktadır.
Değerleme yöntemimizi
seçmeden önce farkında olmamız gereken 5 temel nokta mevcuttur.
- Değerlemesi yapılacak varlığın ne kadar benzersiz olduğu,
- Ne kadar doğrulanabilir veriye sahip olduğumuz,
- Değerlemenin nerede kullanılacağı ve amacı,
- Değerlemenin yapıldığı zaman ve koşulları,
- Değerlendirme yapacak kişinin geçmiş deneyimlerinin ve karar yetilerinin yeterliliği
Bu soruları
dikkate alarak şimdi yaklaşımlara geçelim.
1.
Maliyet Yaklaşımı
Maliyet
yaklaşımında maliyet ister gelecek veriler ister geçmiş veriler kullanılsın
temel alınan esas yerini tutma
prensibidir. Maliyet, satın alınacak fikri mülkiyetin yeniden üretilmesine
yönelik ölçülebilirken aynı zamanda aynı kalite ve yapabilirlikteki bir ürün
ile yerine koyma yaklaşımı ile ölçülebilir.
Yeniden üretme maliyeti hesaplanırken günümüz değerleri üzerinden
ilgili fikri mülkiyet hakkının tıpatıp
aynısının yapılması anlaşılmalıdır. Bu yöntemde FMH’ı oluşturan aynı
materyal, standartlar, dizayn ve kalite dikkate alınmalıdır. Yerine koyma maliyeti hesaplanırken
FMH’ın işlevini ve faydasını
sağlayabilmesi için gerekli ihtiyaç hesaplanır. İki yöntem arasındaki temel
fark yeniden üretme maliyeti geçmiş
verilere dayanırken yerine koyma maliyeti
gelecek verilere dayanmaktadır.
Maliyet
yaklaşımı genel olarak henüz ticarileşmeyen erken aşama teknolojilerin
değerlemesinde kullanılmaktadır. Yine minimum değer hesaplamalarında etkin
olarak kullanılmaktadır. Gelir veya kar verilerini dahil etmemesi bize birkaç
yöntemin sentez olarak kullanılması gerekliliğini de göstermektedir.
2.
Pazar Yaklaşımı
Pazar
yaklaşımı isminden de anlaşılabileceği gibi aktif bir pazarın varlığına ve
karşılaştırılabilir gerçek işlemlere ihtiyaç duyar. Pazar yaklaşımında, odak,
ilgili FMH ile karşılaştırılabilir varlıların mevcut pazar değerlerinin temel
alınmasıdır.
Eğer uygun pazar
verileri mevcutsa, bu yaklaşım pratik ve uygulanabilirdir. Pazar yaklaşımının
gücü pazar satışları, lisanslar ve diğer gerçek işlemlerden elde edilebilecek
doğrulanabilir bilgi ile artmaktadır.
Pazar
yaklaşımı FMH ile karşılaştırılabilir satışların veya gerçek işlemlerin
bulunduğu durumlarda en iyi yaklaşımlardan biridir.
3.
Gelir Yaklaşımı
Gelir
yaklaşımı temelini FMH değerinin gelecekte yaratacağını öngördüğü gelir veya
nakit akışına dayandırır. En çok kullanılan yaklaşımlardan biri olmakla beraber
gelir modellerine göre hesaplamalar içermesi nedeni ile karmaşık bir yaklaşım
olduğu söylenebilir. Gelecek gelirlerinin ve nakit akışlarının bugünkü değer
hesaplamalarında doğru iskonto değerinin belirlenmesi ve kullanılabilir kalan
ömrün doğru tespit edilmesi büyük önem taşımaktadır.
Gelir
yaklaşımı, telif hakkı oranlarının bilindiği durumlarda kullanılır. Ancak gelecek
nakit akışları son derece belirsiz bir yapıya sahip olduğundan tahmin
edilebilmesi oldukça güçtür.
Kazananlar ve Kaybedenler,
Şimdi Doğru Olanı Seçme Zamanı
Günümüz ekonomisinde doğru yatırımların
yapılması büyük önem kazanmıştır. Bu da ancak pazarlanabilir, patentlenebilir
ve geliştirilebilir teknolojilerin tespit edilerek doğru seçimler ile
gerçekleştirilebilir. Bu da değerlemenin önemini arttırmaktadır.
Bütün fikri mülkiyet haklarının gelecekte elde
edilecek ekonomik faydaları vardır. Fakat bu faydalar yüksek derecede
belirsizlik içermektedir. Doğru seçimler yapmak için uygulanacak değerleme
yöntemleri de bu belirsizliklerden etkilenmektedir.
Daha önce belirtildiği gibi FMH değerleme
ihtiyacı artan satış, lisanslama, firma birleşmeleri vb. ile giderek
artmaktadır. Son olarak değerlemedeki en önemli noktayı hatırlatmak fayda var.
Değerleme yapılırken bağlı olan ortam koşulları değerlemenin yapıldığı zamana
göre değişmektedir ve bu da önünüzdeki bütün senaryoyu etkileyecektir. Bunun
için de yaklaşımlara başlamadan belirttiğimiz 5 temel faktörün farkında olmanız
gerekmektedir.
- WIPO
- TPE
- Ankara Patent
- http://www.etkinpatent.com/patent-degerleme-metotlari.html
- IP Valuation and Management, Weston Anson
- Business and Economics Research Journal Volume 2 . Number 1 . 2011, Alper Değer
0 yorum:
Yorum Gönder