ShareThis

14 Aralık 2012 Cuma

Sürdürülebilirlik Kavramı ve Yeşil Mimari


‘’Sürdürülebilirlik’’ tek başına düşünüldüğünde dahi içerisinde pek çok şeyi barındıran bir kavram. Gelişen ve değişen dünyaya ayak uydurabilmek adına insanoğlu varoluş anından beri sürekli bir çaba içinde. İlk çağlarda belki de tam olarak sırrını kavrayamadıkları doğa ile zaman zaman savaş içine girmiş doğayı kendi istediği biçime sokmaya çalışmıştır. Teknolojinin gelişimiyle beraber maalesef enerjinin ve kaynakların müsrifçe kullanılmasıyla yaşadığımız çevreye verilen zararlar artmıştır.  Zorunlu da olsa insanoğlunun var olan yaşam biçimini değiştirmesi gerektiği fikri yaygınlaşmıştır. Zira kaynakların bu kadar hızlı tüketilmesi gelecek nesillerin hayatlarını bir hayli olumsuz etkileyecektir. Farkındalığın artmasıyla son yıllarda sürdürülebilir kalkınma ön plana çıkmıştır. Sürdürülebilirlik kavramının genel hatları ilk olarak Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonu’nun 1987’de yayınladığı “Our Common Future” ortak geleceğimiz isimli Brundtland Raporu’nda çizilmiştir. İnsan ile yaşadığı çevre arasında denge kurarak doğal kaynakları tüketmeden, onların gelecek nesillere de aktarımını sağlayacak şekilde bugün ki ile gelecek yaşamın planlanması anlamını taşımaktadır. Sürdürülebilir kalkınma pek çok boyutu olan kavramdır.  Sadece çevresel ya da ekonomik boyutunu düşünmek yanlış olur. Sürdürülebilirlik sosyal, çevresel, ekonomik, mekânsal ve kültürel boyutları ile düşünülmesi gereken bir kavramdır. Son yıllarda sürdürülebilir kalkınma konusunun sektörel politikalara girmesi için çok yönlü çalışmalar yürütülmektedir. Var olan kaynakların en verimli şekilde kullanılarak devamlılığının sağlanması için her sektör kendi sorumluluğunu yerine getirmeye çalışmaktadır.  Mevcut kaynakların doğru ve verimli şekilde kullanılması demişken bence en dikkat edilmesi gereken kaynakların başında enerji gelmektedir. Sürdürülebilir enerji kaynakları temel olarak yenilenebilir enerji kaynakları olarak da adlandırılır. Yenilenebilir enerji kaynakları hepimizin bildiği gibi rüzgar enerjisi, güneş enerjisi, jeotermal enerji vb. gibi düşünülebilir.  Bu kaynaklar toplumun farklı alanlarında farklı sektörlerde kullanılmaktadır.

Dünyada Üretilen Enerjinin Farklı Sektörlere Göre Tüketimi

Dünyada üretilen enerjini %50 si binalarda kullanılmaktadır. Ayrıca dünyada üretilen malzemenin de % 50 si bina üretiminde kullanılmaktadır. (Cebeci,2005; Erengezgin, 2005 ). Dolayısıyla enerjinin verimliliğini arttırmak yapılaşmanın şehir planlamasının da doğru yapılmasına bağlıdır.  Bu nedenle son yıllarda “Yeşil mimari”, “sürdürülebilir enerji”, “ekolojik tasarım” gibi kavramlar, gündeminde hayli geniş bir yer tutmaya başladı. Yoğun bir yapılaşmanın gözlemlendiği düşünülürse haksız bir yerde sayılmaz. Yeşil Mimari sürdürülebilir mimari kavramı geçmiş mimari anlayışını da içinde barındıran küresel ısınma gibi çevre sorunlarına ve yoğun yapılaşmaya bağlı olarak meydana gelebilecek çevresel sorunlara, enerji kaynaklarının verimsiz kullanılmasına çözüm getiren planlı bir yapılaşma şekli olarak tanımlanmaktadır. Doğadan en verimli şekilde yaralanan ve enerji sarfiyatı yapmayan yapılaşma şeklidir. Sürdürülebilir genel olarak toprak korunumu, enerji korunumu, malzeme korunumu, su korunumu, atık miktarının azaltılması ve insan sağlığı ve konforu gibi ana başlıkları içinde barındırmaktadır.



Sürdürülebilir mimarlık (Sev, 2009)

Araştırmalar gösteriyor ki sürdürülebilir mimarlık kriterleri uygulama metotları incelendiğinde ilk başta maliyet yüksek gibi görünse de zaman içinde kaynakların doğru kullanımı ve enerji tasarrufu sayesinde ekonomik hale gelmektedir.
Sürdürülebilirlik kavramı yazının başında da belirttiğim gibi o kadar geniş bir kavram ki disiplinler arası bir doğaya sahip dolayısıyla pek çok alanda birden çözüm getirilmez ise bu konuda başarılı olmak pek de mümkün görünmüyor.

Toplamak gerekirse sürdürülebilirlik alanında yetkin farklı disiplinlerde meslek adamlarının yetiştirilmesi, uzmanlık alanları farklı kişilerin değişik platformlarda bir araya gelerek bu konuda standartların oluşturulması ve bu standartların değişik sektörlere adaptasyonuna önem verilmesi için teşvik edici yasa ve yönetmeliklerin düzenlenmesi büyük önem taşımaktadır.

Kaynakça

Sev, A. ve Başarır, B., (2011). “Geçmişten Geleceğe Enerji Etkin Yüksek Yapılar ve Uygulama Örnekleri”, X. Ulusal Tesisat Mühendisliği Kongresi 13/16 Nisan, İzmir.
Sev, A., (2009), Sürdürülebilir Mimarlik, Yem, İstanbul.
H. Bege Dokuz Eylül Üniversitesi, Mimarlık Bölümü, İzmir Yüksek Yapılarda Sürdürülebilirlik, One Bryant Park Binası Örneği
SEV A., ÖZGEN A. 2003, “Yüksek Binalarda Sürdürülebilirlik ve Doğal Havalandırma”, Yapı Dergisi, Eylül 2003, S.262, s/92-99

Faydalanılan Linkler



Özgür GÜVENENLER








0 yorum: