Crowdsourcing
kavramı da nereden çıktı dediğinizi duyar gibiyim. Ancak bu konu hiç yeni
sayılmaz, ülkemizde de bu model üzerine çalışmalar, girişimler başlamış
durumda. Ünlü Wired dergisinin
editörlerinden Jeff Howe’ nin 2006 yılında yayınladığı bir makalesinde ele aldığı bu
konu o günden sonra crowdsourcing olarak literature geçti. Crowd (kalabalık) ve
Outsourcing (bir işin alanında uzman başka bir firmaya yaptırılması)
kelimelerinden oluşan Crowdsourcing; toplulukların ortak bir iş yapması, fikir
üretmesi ya da firmaya ait bir problemin topluluklar tarafından çözülmesi
olarak tanımlanabilir. Temel olarak crowdsourcing için,
köylerde uygulanan ve hepimizin bildiği imece usülü dayanışma-üretme- modelinin dijital dünyada doğan çocuğu
diyebiliriz.
Aslında “Crowdsourcing” modelini uzun
zamandır tanıyoruz biliyoruz ve kullanıyoruz. Neredeyse her gün kullandığımız
Wikipedia, ekşi sözlük, IMDB, iStockphoto gibi araçları bu modelin en basit
örnekleri olarak gösterebiliriz. Windows işletim sistemine rakip olabilecek
düzeyde gelişim gösteren ve bugün birçok bilgisayar kullanıcısı tarafından
tercih edilen Linux işletim sistemi de bu modelin bir ürünüdür.
Firmalar, Crowdsourcing yaklaşımı ile yenilikçi fikirlere
ulaşarak üretkenliklerini arttırabiliyor, aynı zamanda ar-ge ve işçilik gibi
maliyetleri minimum düzeye indirebiliyorlar. Firmalar bu
model ile çözüm bulmakta güçlük çektikleri problemleri, farklı bakış açısına ve
tecrübeye sahip kalabalıklar ile çözüm bulmaya çalışıyorlar. Çözüm üreticiler ise bu sayede hem kendilerine tatmin edici bir mali kaynak yaratıyorlar hem de o projenin bir parçası oluyorlar..
Google arama
trendlerine baktığımızda Crowdsourcing üzerine yapılan aramaların
dağılımını bir sonraki sayfadaki grafikte görebiliriz. Görünen o ki,
Crowdfunding modeli de (kalabalıkların katkısı ile projelerin fonlanması ve
hayata geçirilmesi modeli) yavaş yavaş
canlanmaya başlamış. Aslında bu model üzerine kurulu sistemler olmasına rağmen
proje fonlama işi ülkemizde henüz filizlenme aşamasında. Türkiye’de de bu
konuda bildiğim bir girişim mevcut.
Crowdsourcing.org’ un
yayınladığı 2011 yılının en önemli teknoloji trendleri infografiğinde crowdfunding
modelinin yükselen bir değer olacağı öngörülmüş. Konu ile ilgili, aşağıdaki
uygulamaya geçen girişimlere göz atacak olursak, tahminlerin boşa yapılmadığını
görebiliriz .
|diğer platformlar|
(Kaynak:
http://www.scribd.com/doc/68022007/Crowd-Power-Letting-the-Crowd-Fund-Your-Small-Business)
Bu konu üzerine yapacağım son birkaç yorum da,
platformlar üzerinden çözüm fikirleri paylaşanların hakları üzerine olacak.
Crowdsourcing modelinde sorgulanması gereken olgu, fikri hakların korunması ve
uygulama aşamasına geçen fikirlerden elde edilecek gelirin fikir sahibi ve firma
arasında nasıl paylaştırılacağı. Fikirlerin gönderilmesi aşamasında işaretlenen
o küçük puntolu “I Agree with all terms….” ile başlayan cümleleri ve eklerini iyi okumak gerekiyor. Her
platformun yapısı itibariyle fikirlerin ticari kullanımı sonrasında elde
edilecek gelirin paylaşım modeli farklılık gösterdiği için, fikrinizi
paylaşırken dikkatli olunuz. Örnek olarak DELL IdeaStorm’a fikirlerinizi
gönderirken herhangi bir hak iddia etmeyeceğinizi peşinen kabul ediyorsunuz:
“I agree to the IdeaStorm Terms of Service and Code of
Conduct and understand that by submitting any ideas or comments, Dell and its
designees can use my ideas and submissions in any way they see fit without
notice, attribution or compensation to me, pursuant to the Terms of Service.”
Dikkat etmekte yarar var.
Fikriniz bol olsun…
(Not: Tam ve kısa bir Türkçe karşılığı
olmadığı için yazının tamamında Crowdsourcing kelimesi orijinal haliyle
kullanılmıştır.)
0 yorum:
Yorum Gönder