“Türkiye’deki Teknoloji Transfer Ofislerinin (TTO) rolleri hakkında sağlam bir münazara dinliyorum. Acaba 30 yıl önce Amerika’daki münazara da buna benzer miydi?”₁
Bu soru 28 Şubat 2012 günü Ankara’da gerçekleştirilen seminerde Amerikalı
bir TTO yöneticisine ait.
Yukarıda
sorulan sorunun yanıtı araştırılabilir ancak şunu söyleyebiliriz ki Türkiye’de
yıllardır oluşturmaya çalıştığımız yapılar için artık daha olumlu bir ortam
var; zira devlet kanadının da durumun önemini kavradığını görmek mümkün. Öyle
ki artık Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu’nun kararları Üniversite Sanayi
İşbirliği sürecini destekleyecek kurumları belirlemek yönünde alınıyor: TÜBİTAK
ve YÖK. ²
Bu yazıda
TÜBİTAK ve YÖK dışında 53 farklı kurum ve kuruluşun katıldığı 27-28-29 Şubat
2012’de Ankara’da ÜSİMP ve ARTEV önderliğinde, AUTM’un değerli katılımı ile
düzenlenen seminer ve çalıştaylarda konuşulanları ve değerlendirmeleri
aktaracağım size. Genel başlıklar altında toparlayacak olursak TTO’ların yapısı
ve kuruluşu, yönetimi, sunacağı hizmetler ve görevleri ile işlerliğinin
sağlanması ve sürdürülebilirlikleri olmak üzere 4 ana tema konuşulmuştur.
Bence, 3 günün
en önemli çıktısı; mevcut durum farkındalığının yaratılmış olması ve dünyada
başarılı olmuş 3-5 örneğin incelenip ülkeye uygulanmasının mümkün olmadığı
sonucuydu. Katılımcılar da bu konuda hem fikir olduklarını belirttiler. “Bul –
İşlet” modeli yerine sadece Türkiye için değil farklı bölgeler için uygun olan
“Yap- İşlet” sisteminin benimsenecek olması sevindirici.
Kurulacak
ofislerin kamu – üniversite ve özel sektör kuruluşlarının birlikte etkin bir
şekilde çalışabilecekleri yapıda oluşmasının başarıya giden yolda önemli bir
adım olduğu ve bu sebeple farklı paydaşların yer aldığı “konsorsiyum”
yapılanmasına gidilmesi gerekliliği saptanmıştır.
Bir o kadar önemli çıktı da TTO’ların en azından kısa vadede kar
getirecek yapılar olmadıklarının dile getirilmesidir. Bugün TTO’ların en
başarılı ülke olduğu ABD’de bile kar eden TTO sayısı oldukça azdır.3 Dolayısı ile karlılık konusu bir kenara bırakılıp ülkemizdeki TTO’ların 3
ayak üzerine kurulması gerektiği ortaya konmuştur.
· İlgili bölge ve üniversitelerde Fikri
Mülkiyet Hakları (FMH)
· sahipliğine ilişkin kuralların belirlenmiş
olması,
· Bölgede TTO’lar için potansiyel olması ve
gerekli olan işlevlerin sağlanabilmesi,
· Yerel ve ulusal risk sermayesi ve tohum
sermayesi gibi inovasyonun finansmanını sağlayacak mekanizmalar oluşturularak
teknoloji transfer zincirinin tüm halkalarının tamamlanabilmesi.
Yazının başında
da belirttiğim gibi, devlet artık konuyla daha yakından ilgili, ancak devletin
yönetim aşamasında çok da işin içinde olması arzu edilmemiş gibi görünüyor.
Katılımcıların ana görüşü TTO yönetiminin esnek olması, dolayısı ile devletten
beklenenin sadece “kolaylaştırıcılık rolü” olması ve yasal düzenlemelerin, kısıtlamadan
ziyade teşvik edici unsurları ön plana çıkartan özellikte olmaları gerektiği
yönünde. Aynı zamanda, devletin TTO’lara finansal destek sağlaması ise
tartışmasız herkesin ortak fikridir. Çalışmalar sonunda kazandırılacak katma
değerin yine devlete fayda sağlayacağı göz önünde bulundurulursa kurulum
aşamasında devlet desteği almaları, kar edene kadar değil, kendine yeter
hale gelene kadar yıllar içinde kademeli şekilde destek oranının azaltılması
görüşü kabul edilmiştir.
Konu ile ilgili
olarak devlet desteği alan TTO’ nun bu desteği hak edip etmediğinin
ölçülebileceği nicel ve nitel performans kriterleri (patent sayısı, lisans
gelirleri, işbirliği alışkanlıkları, kültürü vb.) belirlenmesi ve devlet
desteği aldığı sürece vereceği hizmetleri ücretsiz olarak yerine getirmesi gibi
unsurlar da öne çıkmıştır.
Bir başka önemli konu da TTO bünyesinde çalışacak personelin
durumu oldu. İstihdam edilecek personelin profesyonel olarak sözleşmeli
çalışması gerekliliği, akademik bir pozisyonda bulunmadan çalışanın %100 enerji
ve zamanını işine adayacağı düşüncesi ile belirtilmiştir. Aynı zamanda
personelin 4691 sayılı kanun hükümleri kapsamında çalıştırılması ve istihdam
edilenlerin “araştırmacı personel” olarak kabul edilmesi ve kısmi zamanlı
görevlendirilecek akademik personelin TGB Kanunu ile tanınan istisnalarından
yararlanması çalıştay katılımcılarının önerileri içerisinde yer almaktadır.
Diyelim ki şartlar oluştu, bölge teknoloji üretmeye hazır,
devlet gerekli desteği sağladı, uygun çalışanlar bulundu peki ne yapacak bu
TTO’lar? Toplantının önemli bir bölümünde de bunlar konuşuldu. Genel anlamda
TTO’ların bölgesel yapılandırılması gerektiği kararlaştırılınca faaliyetler de
buna göre değişkenlik göstereceğinden hizmetlerin ne olacağı değil ne
olmayacağı tartışıldı: hizmetler sadece lisanslama ve teknoloji transferi ile
sınırlanmamalı, finans desteği vermek değil finans desteklerine ulaştırmak
hedeflenmeli!
TTO’ların, öncelikle iletişim ve güven sorununu ortadan
kaldırmaları ve bunu başarmanın en kolay yolunun ise başarı örnekleri
yaratmaktan geçtiği ortak fikir olarak ele alındı. Güven yaratıldıktan sonraki
adımlarda ilgi yaratılması ve maliyetin azaltılması gibi konulara odaklanılırsa
daha çok talep yaratılabileceği belirtilmiştir. Son aşama olarak ise somutlaştırma
üzerinde durulmuş, fikrin gerçeğe dönüştürülmesinde TTO’larca tam destek
sağlanması gerektiği vurgulanmıştır.
Öyle görünüyor ki; katılımcılar 3 günlük yoğun toplantılar
boyunca yapılan beyin fırtınasında ellerinden gelenin en iyisini yaptılar.
Şimdiye kadar bu konu hakkında yapılmış en verimli, en geleceğe dönük ve
uygulanabilir toplantılardan birine katılım gösterdiler. Toplantı sonunda
eminim, ABD’den katılan TTO Yöneticisi Vicki Loise’te, Türkiye’nin daha gidecek
yolu olsa bile, ABD’de 30 sene önce yapılmış olan toplantılardan çok daha ileri
bir farkındalığa sahip olduğunu görmüştür.
1: Listening to a vigorous debate about the roles of TTOs in Turkey. Wonder if the debate was similar in the U.S. 30 years ago? http://twitter.com/#!/vloise
2: BTYK 27 Aralık 2011 kararı: http://www.tubitak.gov.tr/tubitak_content_files//BTYPD/BTYK/btyk23/2011_104.pdf
3: AUTM yetkililerince ifade edilmiştir.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------
0 yorum:
Yorum Gönder