ShareThis

19 Ağustos 2011 Cuma

TÜBİTAK 1505 KOBİ YARARINA TEKNOLOJİ TRANSFERİ DESTEK PROGRAMI: GİRİŞİMCİ KOBİ'LER İÇİN YENİ BİR FIRSAT


Üniversite sanayi işbirliğinin küresel bir motto haline gelmesi, finansal destek programlamalarının bu alana spesifik önem ayırmasını mecbur kılmaktadır. Destek programları altında bu güne kadar 5 farklı program yürüten TÜBİTAK, bu küresel trende ayak uydurmak adına yeni bir destek programı yaratmıştır. Akademik bilginin KOBİ’ler aracılığı ile ticarileşmesine yönelik destek sağlayacak bu yeni program, “1505 TÜBİTAK KOBİ Yararına Teknoloji Transferi Destek Programı” adı altında yürütülecektir.

Bilimsel bilginin üretim alanlarının izolasyonu, teknolojik yenilenme ve gelişim açısından olumsuz ve istenmeyen bir durumdur. 1505 destek programı çerçevesinde TÜBİTAK’ın hedefi, üniversite ve KOBİ’leri eşleştirerek bu izolasyon çemberini aşabilmektir. Programın KOBİ’ler açısından en can alıcı noktası, kendilerinden herhangi bir Ar&Ge faaliyetinin beklenmeyecek olmasıdır. KOBİ’lerin program çerçevesindeki sorumlulukları proje çıktılarının uygulamaya geçirilerek ticarileştirilmesi üzerinedir. Ar&Ge ve inovasyonun rekabetçi küresel düzendeki karşı konulamaz çekim gücü göz önüne alınırsa, 1505 destek programı KOBİ’ler için bulunmaz bir fırsat yaratmakta. Kısacası, bir KOBİ’nin 1505 programına dahil olabilmek için ihtiyaç duyduğu tek şey bir proje fikri!

Program kapsamında projelere sağlanan destekler için üst maddi sınır 300.000 TL, süre sınırı ise 18 ay olarak belirlenmiştir. Proje bütçelerinde yüklenme oranları TÜBİTAK için %75, KOBİ’ler için %25 oranındadır. Fakat proje kapsamında araştırma kurumu ve üniversitede proje üzerine çalışan personelin giderleri de TÜBİTAK tarafından karşılandığı için bu oranlar KOBİ’ler lehine değişebilmektedir.

KOBİ’ler için 1505 ve benzeri projelere başlama kararının alınmasının ilk adımı, doğal olarak mali değerlendirmeden başlıyor. Bu bağlamda fikir vermesi açısından çok basite indirgenmiş 
bir maddi yüklenme örneği verebiliriz:




Örnekte de görüleceği üzere finansmanın büyük kısmı TÜBİTAK tarafından yüklenilmektedir. Ar&Ge kısmının da üniversite tarafından yürütüleceği göz önüne alınırsa, KOBİ’ye düşen ilk görevler iyi bir proje fikri geliştirmek ve finansmanın bir kısmına destek vermekten ibarettir. Bu noktada proje fikrinin nitelikleri ön plana çıkar. Kabul edilebilecek bir proje fikri, ürün ya da süreç yeniliği sağlamak zorundadır. Ürün yeniliği kapsamına, proje sonucunda yeni bir ürün ortaya çıkarılması ya da mevcut bir ürünün geliştirilmesi girmektedir. Süreç yeniliği kapsamında ise maliyet düşürücü bir teknik geliştirilmesi ya da yeni üretim teknolojisi geliştirilmesi yer alır.


Projenin başlangıç noktası aklınızdaki bir konuyla ilgili olarak üniversitelerin ve araştırma kuruluşlarının yolunu tutmaktan geçiyor. Bu kurumlara ilettiğiniz talep doğrultusunda fikir projeye yatkın ise, ortaya bir proje önerisi çıkacaktır. TÜBİTAK’a ortak başvuru ile iletilecek olan bu proje önerisi, TÜBİTAK’ın hakem ve teknoloji grubu komitesi süzgecinden geçtikten sonra kabul edilebilmektedir.


Üniversite ve KOBİ’ler için bir kazan-kazan çatısı oluşturan ‘1505 TÜBİTAK KOBİ Yararına Teknoloji Transferi Destek Programı’ başvuruları 1 Ağustos 2011 itibari ile açılmış durumda ve teknoloji transferini, bilimsel ve finansal desteği arkasına alarak gerçekleştirmek isteyen girişimci KOBİ’leri bekliyor. 


0 yorum: