ShareThis

22 Kasım 2012 Perşembe

Yeni Dünya’da Patent Değerleme

Patente Ticari Bakışın Değişimi
Artık tanımlamalardan kurtulup elimizdekinin değerini bilmenin vakti gelmedi. Evet, artık patent, faydalı model, ticari marka, telif hakkı vb. kavramları biliyor olmalısınız çünkü yeni ekonomi düzeninde büyümenin sırrı bu kavramları ne kadar iyi bildiğinize ve değerlediğinize bağlı.

Tarım toplumu, endüstri ekonomisi derken geldiğimiz nokta bilgi ekonomisi. Daha önce firmaların değerlerini müşterileri, fabrikaları, makinaları belirlerken artık sahip olduğu fikri mülkiyet hakları ve onların ne kadar değerli olduğu belirliyor. Bunun farkına varan birçok işletme de patent, faydalı model, endüstriyel tasarım, ticari marka gibi fikri mülkiyet haklarına verdiği önemi arttırmakta ve bunlardan nasıl yararlanacağının yollarını aramaktadır.

Burada size yardımcı olacak en önemli kavram günümüz ekonomisinin bilgiye dayalı olduğu ve ortaya konan bilginin en etkin şekilde kullanılmasının işletmelerin başarısını belirleyeceğinin algılanmasıdır.

Nitekim yakın zamanda gerçekleşen Motorala’nın Google’a satışı bize artık işletme varlıklarının maddi olmayan varlıklar lehine değişim gösterdiğini kanıtlamaktadır. Peki Google 12,5 Miyar doları Motorola’ya neden verdi? Google'ın Motorola Mobility'yi satın alması şirketin telefon ve tablet üretimine geçişini sağlarken bu işlem ayrıca Google'a, Motorola'nın 17 bin patentini de kullanma hakkı verdi. Motorola örneğinde görüldüğü gibi elde edilen güçlü patentler şirketler için büyüme, satın alma ve birleşmelerde yüksek değerlemeler elde etmede en etkili ölçü olarak ortaya çıkıyor.

Yine Apple ve Samsung arasında yaşanan patent savaşları da patente olan ticari bakışta yeni boyutları anlamada güzel bir örnek. 4 kıtaya yayılan bu savaş sonunda ortaya çıkan dava sonuçları firmalara fikri mülkiyet hakları ile neler yapılabileceğinin bir dersini verirken elde edilen hakları da bir kez daha hatırlatmış oldu. Değişik davalarda alınan kararlar sonunda her iki firmada tazminat ödemek, ürününü pazara sokamamak ve var olan ürününün satışını durdurmak, haksız elde ettiği kazanç nedeni ile elde edilen gelirden tazminat ödemek ve bazı ürünler için karşılıklı lisanslamaya gitmek durumunda kaldı.

İşte fikri mülkiyet haklarındaki bu ticari bakışta yaratılan yeni boyutlar hakların sağladığı ayrıcalıkla elde edilen ticari kazanç dışında rakiplerin pazardaki hareketlerini kısıtlama hatta engel olmakla elde edilecek yan ticari kazançları da bizlere gösteriyor.

Bu noktadan sonra değerli fikri mülkiyet hakkını tanımlamakta fayda var. WIPO, kavramı iki noktaya vurgu yaparak açıklıyor. Birincisi, hak sahibine ölçülebilir bir ekonomik değer yaratması, ikincisi sahip olunan diğer ilgili varlıkların değerini arttırması.

Fikri Mülkiyet Hakkından Değer Yaratma
Fikri Mülkiyet hakkının değerli hale dönmesini sağlayabileceğimiz bazı öncelikli yollar var. Patent hakları aktif ve pasif yol olarak ayrılabilir ve iki tanımda da bir varlığın değeri gelecekte sağlayacağı ekonomik katkı olarak tanımlanabilir ve bu değer tahmin edilebilir.
Mülkiyet hakkından değer yaratmanın bazı yolları;
  •     Direk hakların kullanımı (Aktif Yol)
  •     Satış ve lisanslama (Aktif Yol)
  •    Rekabette avantaj için kullanımı: Pazarlıkta güç, taklidin önüne geçme, rakip firmaların pazara girişini engelleme. (Pasif Yol)
Mülkiyet haklarının değerlendirilmesi tetikleyecek birçok durum mevcuttur ve bunlar aşağıdaki tablodaki gibi özetlenebilir.

Sınıf
Değerleme İhtiyacı
İşlem
Lisanslama, Temsilcilik verme
Satış, Alım
Tasfiye, Birleşme
Ortak Girişim, stratejik Ortaklık
Hakların Bağışı
Mülkiyet Haklarının Kullanımı
Mülkiyet haklarının çiğnenmesinden doğan zararın hesaplanması
Firma içi Kullanım
Ar-Ge Yatırımı
Mülkiyet haklarının iç Yönetimi
Yatırımcı İlişkileri
Diğer Amaçlar
Finansal Raporlama
İflas
Verginin Optimizasyonu
Mülkiyet Haklarının Sigortalanması
*WIPO
Belirtilen tetikleyici faktörlerden, firma alım ve satımları, patentlerin satışı ve lisanslanması, portföy yönetimi ile Ar-Ge yatırımının yönlendirme, mülkiyet haklarının çiğnenmesinden doğan zararın hesaplanması öne çıkanlar olarak sayılabilir.

Yeni Dünya’ya Değer Biçmek ve Etki eden Faktörler
Fikri Mülkiyet Haklarından elde edilen haklar her ne kadar soyut kavramlar olarak değerlendirilebilir olsa da, somut ekonomik değerler ile eşleştirilebildiği sürece ekonomik değerlendirilmesi yapılabilmektedir. Değerlemeyi tetikleyen faktörler yanında değerlemeyi etkileyen de birçok faktör vardır. Zaman, talep, satışın nedeni, alımın nedeni, müzakere yetenekleri ve taraflar bunlardan öne çıkanlardır.
Fikri Mülkiyet Hakları yalnızca patenti değil endüstriyel dizayn, marka, telif hakları ve ticari sırları da içermektedir. Bu varlıklar kimi zamanda bir firmanın değerine büyük etki göstermektedir.

Her boyuta bir Değerleme, Öyle bir Dünya Yok.
Patent değerlemede ne yazık ki her durum için uygulanabilecek bir yöntem mevcut değildir. Daha önce belirtilen kısıtlayıcı faktörler değişik vakalarda duruma göre ele alınmalıdır. Burada bütün yöntemleri detaylı olarak ele almak mümkün olmasa da metodların seçimi konusunda yardımcı olması için kullanılabilecek yöntemler çalışabilecekleri ortam koşulları ile ele alınarak anlatılacaktır.
Patent değerlemede kullanılan birçok yöntem olmakla beraber 3 yaklaşım birbiri içerisinde avantajları, dezavantajları ve ortam koşulları dikkate alınarak kullanılmaktadır.
Fikri Mülkiyet Haklarının gayrimenkul veya gerçek mülk değerleme ile birçok ortak noktası bulunmaktadır. Ancak mülkiyet hakları değerlemesi, kullanılacak finansal bilginin, geçmiş verinin ve ilgili değerlerin bulunma ve bulunmama durumuna göre farklılık göstermektedir.
Genellikle değerleme yapılırken eldeki veriler tek bir yöntem ile uyum göstermediği için değerlendiricinin geleneksel ve alternatif yöntemlerden haberdar olması önemlidir. Birçok durumda değerlemenin en az iki yöntemle gerçekleştirilmesi sadece sağlama yapmak için değil aynı zamanda iki yöntemin sentezinin de yapılabilmesi açısından önem kazanmaktadır.
Değerleme yöntemimizi seçmeden önce farkında olmamız gereken 5 temel nokta mevcuttur.  
  •     Değerlemesi yapılacak varlığın ne kadar benzersiz olduğu,
  •     Ne kadar doğrulanabilir veriye sahip olduğumuz,
  •     Değerlemenin nerede kullanılacağı ve amacı,
  •     Değerlemenin yapıldığı zaman ve koşulları,
  •     Değerlendirme yapacak kişinin geçmiş deneyimlerinin ve karar yetilerinin yeterliliği
Bu soruları dikkate alarak şimdi yaklaşımlara geçelim.

1.      Maliyet Yaklaşımı
Maliyet yaklaşımında maliyet ister gelecek veriler ister geçmiş veriler kullanılsın temel alınan esas yerini tutma prensibidir. Maliyet, satın alınacak fikri mülkiyetin yeniden üretilmesine yönelik ölçülebilirken aynı zamanda aynı kalite ve yapabilirlikteki bir ürün ile yerine koyma yaklaşımı ile ölçülebilir.
Yeniden üretme maliyeti hesaplanırken günümüz değerleri üzerinden ilgili fikri mülkiyet hakkının tıpatıp aynısının yapılması anlaşılmalıdır. Bu yöntemde FMH’ı oluşturan aynı materyal, standartlar, dizayn ve kalite dikkate alınmalıdır. Yerine koyma maliyeti hesaplanırken FMH’ın işlevini ve faydasını sağlayabilmesi için gerekli ihtiyaç hesaplanır. İki yöntem arasındaki temel fark yeniden üretme maliyeti geçmiş verilere dayanırken yerine koyma maliyeti gelecek verilere dayanmaktadır.
Maliyet yaklaşımı genel olarak henüz ticarileşmeyen erken aşama teknolojilerin değerlemesinde kullanılmaktadır. Yine minimum değer hesaplamalarında etkin olarak kullanılmaktadır. Gelir veya kar verilerini dahil etmemesi bize birkaç yöntemin sentez olarak kullanılması gerekliliğini de göstermektedir.

2.      Pazar Yaklaşımı
Pazar yaklaşımı isminden de anlaşılabileceği gibi aktif bir pazarın varlığına ve karşılaştırılabilir gerçek işlemlere ihtiyaç duyar. Pazar yaklaşımında, odak, ilgili FMH ile karşılaştırılabilir varlıların mevcut pazar değerlerinin temel alınmasıdır.
Eğer uygun pazar verileri mevcutsa, bu yaklaşım pratik ve uygulanabilirdir. Pazar yaklaşımının gücü pazar satışları, lisanslar ve diğer gerçek işlemlerden elde edilebilecek doğrulanabilir bilgi ile artmaktadır.
Pazar yaklaşımı FMH ile karşılaştırılabilir satışların veya gerçek işlemlerin bulunduğu durumlarda en iyi yaklaşımlardan biridir.

3.      Gelir Yaklaşımı
Gelir yaklaşımı temelini FMH değerinin gelecekte yaratacağını öngördüğü gelir veya nakit akışına dayandırır. En çok kullanılan yaklaşımlardan biri olmakla beraber gelir modellerine göre hesaplamalar içermesi nedeni ile karmaşık bir yaklaşım olduğu söylenebilir. Gelecek gelirlerinin ve nakit akışlarının bugünkü değer hesaplamalarında doğru iskonto değerinin belirlenmesi ve kullanılabilir kalan ömrün doğru tespit edilmesi büyük önem taşımaktadır.
Gelir yaklaşımı, telif hakkı oranlarının bilindiği durumlarda kullanılır. Ancak gelecek nakit akışları son derece belirsiz bir yapıya sahip olduğundan tahmin edilebilmesi oldukça güçtür.

Kazananlar ve Kaybedenler,  Şimdi Doğru Olanı Seçme Zamanı
Günümüz ekonomisinde doğru yatırımların yapılması büyük önem kazanmıştır. Bu da ancak pazarlanabilir, patentlenebilir ve geliştirilebilir teknolojilerin tespit edilerek doğru seçimler ile gerçekleştirilebilir. Bu da değerlemenin önemini arttırmaktadır.
Bütün fikri mülkiyet haklarının gelecekte elde edilecek ekonomik faydaları vardır. Fakat bu faydalar yüksek derecede belirsizlik içermektedir. Doğru seçimler yapmak için uygulanacak değerleme yöntemleri de bu belirsizliklerden etkilenmektedir.
Daha önce belirtildiği gibi FMH değerleme ihtiyacı artan satış, lisanslama, firma birleşmeleri vb. ile giderek artmaktadır. Son olarak değerlemedeki en önemli noktayı hatırlatmak fayda var. Değerleme yapılırken bağlı olan ortam koşulları değerlemenin yapıldığı zamana göre değişmektedir ve bu da önünüzdeki bütün senaryoyu etkileyecektir. Bunun için de yaklaşımlara başlamadan belirttiğimiz 5 temel faktörün farkında olmanız gerekmektedir.



Aykut Gülalanlar, PMP

Twitter: @agulalanlar

Email: aykut.gulalanlar@ebiltem.ege.edu.tr





Kaynaklar




0 yorum: