ShareThis

14 Ocak 2013 Pazartesi

Büyüyen Elektronik Atık Tehlikesi



Teknolojinin ilerlemesi hayatımıza yeni kolaylıklar katmasına rağmen eskinin yerine hızla yeninin gelmesi elektronik çöplüğünün oluşmasına neden olmakta, çevreyi ve sağlığımızı olumsuz olarak etkilemektedir.
Elektronik atıklar yer kaplamaları ve zehirli maddeler içermeleri nedeniyle dünyada gittikçe büyüyen bir sorun haline gelmektedir. Uzmanlara göre dünyada hızlıca artış gösteren elektronik atıklar (kullanılan bilgisayar, monitör, yazıcı ve cep telefonları vs.) çevre için oldukça tehlike arz etmektir. Araştırmalar yılda yaklaşık 20 ila 50 milyon ton elektronik çöpün doğaya karıştığını göstermektedir. Dünyanın nüfus olarak en büyük ülkesi Çin’de kendi nüfusunun çoğunluğundan kaynaklanan elektronik çöplüğünün yanı sıra dünyanın dört bir yanından gelen atıkları da Guiyun kentinde barındırmaktadır. Kent halkı küçük işletmelerinde elektronik atıkların üzerindeki bakır ve altın gibi değerli maddeleri ayrıştırarak ekonomik gelir elde etmenin peşindelerken, geçim kaynağı haline getirdikleri atıkların ayrıştırılması işi sağlıklarını oldukça olumsuz yönde etkilemektedir. Guiyu’da yaşayanların % 88’inde cilt kanseri, sinir, solunum ve sindirim sistemi gibi rahatsızlıklar görülmektedir. Bu sorun sadece Çin’in Guiyu kentinin sorunu değil dünyadaki az gelişmiş olan ya da gelişmekte olan Afrika ülkelerinin de büyük bir sorunudur. Çin’in Guiyu kenti gibi Gana’nın başkenti Akra’nın eteklerinde dünyanın en büyük elektronik çöplerinden biri bulunmaktadır. Batı dünyasının gelişmekte olan ülkelere yaptığı bilgisayar bağışları, bugün dünyanın baş edemediği elektronik atık sorunu haline gelmiştir. Yoksulluğun kol gezdiği az gelişmiş bölgelerde e-atık çöplükleri yeni bir para kazanma yolu olarak görülmekte ve gün geçtikçe büyümektedir.
Gana’nın Akra şehrinde yanan siyah dumanlar ve bölgeyi saran pis plastik kokusu içerisinde insanlar hayatlarını devam ettirmeye çalışmaktadır. Gelişmekte olan ülkelerin bilgisayar çağına adapte olmasını isteyen Batı ülkeleri, onlarca yıl boyu Batı Afrika ülkelerine bilgisayar bağışında bulunmaktadır. Ancak bu iyi niyetli yaklaşım tam olarak amacına ulaşmanın yanı sıra hayatlarını devam ettirmek sıkıntı yaşayan Afrika halkına tehlikeli bir sanayi oluşumuna neden olmaktadır. Özellikle Gana halkına ihtiyacı olandan daha fazla elektronik malzeme gönderilmektedir. Bu da normal atıktan daha fazla atık oluşmasına o da daha fazla çevre kirliliğine ve sağlıksız yaşam ortamına neden olmaktadır. Birleşmiş Milletlerin (BM) çevre programına göre yılda 50 milyon tondan fazla elektronik atık üretilmektedir. Avrupa bunun yaklaşık yüzde 25’ini geri dönüştürebilmekteyken geri kalan kısmını ise bağış adı altında az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelere göndermektedir. Büyük şirketlerin yasaların esnekliğinden faydalanarak ucuz donanımları, alt yapısı az gelişmiş olan ülkelere göndermeleri ve bu atıkların sadece çevre kirliliğine ve insan sağlığına zararlı hale gelmesinin yanı sıra siber suç kaynağı haline gelmesine de neden olmuştur. ABD Dışişleri Bakanlığına göre, Gana günümüzde siber suçların en yüksek olduğu ülkelerden biri haline gelmiştir. E-atık çöplüğünü mesken tutan hırsızların önemli bilgiler içeren sürücüleri çalmaya başlaması, e-atık çöplüklerinin zararlarının sadece çevreyle kısıtlı olmadığını göstermektedir. Birleşmiş Milletler e-atık çöplüklerinin bir nebzede olsa azaltmak için 1989 yılında Basel Anlaşması hazırlamıştır. Ancak birçok Avrupa ülkesi halen bu anlaşmayı imzalamamıştır. Örgüt hazırladığı bir raporla çevreye gösterdikleri duyarlılıklara göre büyük şirketleri listelemiş ve yayınlamıştır. Ancak bu liste çok fazla işe yaramamış olacak ki halen e-atık çöplükleri ile ilgili elle tutulur bir gelişme olmamıştır. Şu anda hayatımızı kolaylaştıran birçok elektronik aletin atık haline geldiğinde hayatımızı nasıl tehlikeye soktuğunu görmekteyiz. Bu durumun daha da ileriye gitmemesi için büyük elektronik şirketlerinin ve Avrupa ülkelerinin bir an önce bu duruma bir çare bulmalarını temenni etmekteyiz.  


0 yorum: