‘Sosyal’ kelimesinin sözlük anlamını çoktan aşarak farklı birçok alana sirayet
ettiği yeni bir dönemin başlangıcındayız. Her geçen gün etki alanı biraz daha
genişleyen bu kavramın nitelediği isim sayısı da artmakta: sosyal medya, sosyal
iş, sosyal pazarlama, sosyal ağ, sosyal öğrenme, sosyal bilişim. Bu istilanın
bir değişimin temelleri üzerinde yükseldiğine şüphe yok.
Bahsi geçen değişim, çevremizde etkileşim içinde
olduğumuz her şeyin odak noktasındaki kayma ile ilgili. Yeni odak noktası olan ‘insan’
karşı konulamaz bir çekim yaratmakta. Önceleri bilgi, pazar, kurumlar,
sistemler gibi daha statik noktalara bağlı olan yaşam biçimi şu an son sürat
interaktif bir yöne doğru yol alıyor. Artık herkes değişimin bir parçası
olabilmekte. Bu durum ileride bir zorunluluğa da dönüşecek gibi gözüküyor, yani
bu interaktif iletişimin içine girmek, değişimin bir parçası olmak zorunda
kalacağız.
İş çevrenizdeki değişimi ele alalım. Pazar dediğimiz şey
artık eskisinden çok farklı. Müşteri ile etkileşimin hızı ve gücü doğrudan iş
planlarınıza etki eder oldu. Çevrenizde, pazarınızda, iş ortaklarınızda yaşanan
bu değişimin ardından sıra iş kültürünüzdeki alışkanlıklarınızın değişimine
geldi. Sosyal İş (Social Business) kavramı saydığım alanları değişime
uğrattıktan sonra iş yapma biçimlerinize gözünü dikmiş durumda. Kısacası yeni ‘Sosyal
İş Çağı’nın arifesindeyiz.
Değişimin soyutluğundan dem vuracak olanları ‘Kurum
2.0 (Enterprise 2.0)’ ile tanıştırmak isterim, yani mevcut firma
kurgunuzu çöpe atacak somut yeni düzen ile. Kurum 2.0 yukarıda bahsi geçen
sosyal etkileşim temelli ikinci nesil web uygulamaları (web 2.0) üzerine inşa
edilen bir organizasyon yapısı. Bu yapı sosyal ağ, blog, wiki, video paylaşımı,
podcast, etiketleme gibi farklı yeni nesil araçların şirket güvenlik duvarları
içinde şirket için ve şirket ekosistemi içinde şirket dışı iletişiminde
kullanımını gerekli kılıyor.
Kurum 2.0’ın kerametini sorgulandığımızda eski yönetim
alışkanlıklarımızın bataklığı ile karşı karşıya kalıyoruz. Nasıl mı?
İş ile ilgili öğrenmenin %70’i informal
olarak gerçekleşmektedir.
Kurum 2.0 ile oluşturulacak sosyal etkileşim statü ve
mesafe duvarlarını yıkarak öğrenme sürecini informel ve etkin bir hale
getirecektir. Hiyerarşik öğrenmeye dayalı düzenler rafa kalkıyor. Öğrenme
süreci de yeni nesile terfi ediyor: Öğrenme 2.0!
Doğru bilgiye ulaşmak için
çalışma saatlerinin ortalama %30’u harcanmakta, erişilen bilginin ise ancak
%50’si değere dönüşebilmektedir.
Birçok firma bilgi paylaşımını sağlamak üzere ortak dosya
alanları, doküman yönetim sistemleri, e-mail sistemleri ve diğer ağ paylaşım
araçlarını çalışanlarına sunmaktadır. Fakat bu sistemler sadece insan-bilgi
arasında bir bağ kurar. Oysa Kurum 2.0 insan-insan arasında bağ kurar. Web 2.0
araçlarından faydalanarak kurulan bu bağ ile bilgiye erişim kolaylaşır,
bilginin paylaşımı, oylanması, etiketlenmesi, yorumlanması sağlanır (Örnek
uygulama için bkz. www.yammer.com ). Kısacası dosya arşiv
sisteminiz yerini işler bir bilgi ağına bırakır.
Dinamizm – Etkileşim –
Deneyimleme!
Kurum 2.0 ile
müşteriler, çalışanlar, yöneticiler, iş ortakları, tedarikçiler ve diğer
aktörler dinamik bir etkileşimle şirket içi ve şirket dışı yönelimlerin
haritasını çizmektedir. En önemlisi tüm bu süreç bir ‘deneyimleme’
ritüeline bağlanmıştır. Yani her aktör oyunu bizzat oynadığını hisseder,
oturduğu yerden yaratabileceği etkinin farkındadır. Ağızdan ağıza negatif
pazarlamanın Web 2.0 araçları ile yayılma hızını bir düşünün!
Web 2.0 gibi yeni nesil araçlar yeni nesil
öğrenme ve çalışma biçimlerini tetiklediği gibi, bu yenilikler üzerine
düşünmeyi de zorunlu kılmaktadır. Yaşanan değişim basit bir versiyon
değişikliğinden ötedir. Gelinen noktada iş kültürünüzü ve düşünme biçimlerinizi
sosyalleştirmek klişe tabiri ile geleceği yakalamanın eş anlamlısıdır.
0 yorum:
Yorum Gönder